Devamını oku

Bir Şehre Son Defa Bakmak

Berlin’de, Tegel Havaalanı’nın yolcu giriş kapısında, saatler sabahın körünü gösterirken, oracıkta dikilmiş günün ilk sigarasını içen bir adam -yani bendeniz-, fotoğrafta gördüğünüz  manzarayı seyretmekle meşguldür.  ”Bir insanın havaalanına bisikletle gelmesinin sebebi ne olabilir” sorusunu sorarken, […]

Devamını oku

Senza fiato

İtalya’nın kuzeyinde, Bastiglia’da sabahın erken saatleri. Duman tüm ağırlığıyla çökmüş şehre. Hava eksilerde. Kaldığım köhne otelin kapısından adımımı attığımda, sokaklarda tek bir otomobil ve insanın olmaması beni şaşırtmıyor. Beni şaşırtan, bu ölü şehirde ne aradığımı […]

Devamını oku

Sabah Treni

Yolculuğa sabah çıkmayı, şehir uyanmadan yollara düşmeyi, günün ilk ışıklarında uçağın, trenin, otobüsün, vapurun kalkış saatini beklemeyi seviyorum. Ayılmak için herhangi bir kafeden veya büfeden, seçici olma lüksüne girmeden alınmış kahvenin tadı her zamankinden farklı […]

Devamını oku

Çayeli’nden Öteye

En çok göç veren bölgelerimizden biri Karadeniz. Bilhassa Doğu Karadeniz illerinden büyük bir göç yaşandı son 20 yılda. 10 senedir gidip geliyorum oralara. Ben bile fark ettim o günlerden bu günlere yaşanan değişimi. Şehir merkezinde […]

Devamını oku

Karşı Kıyı

Denizlerin karaları böldüğünü sanırız fakat durum hiç de öyle değildir. Sadece bazı denizler -İstanbul’daki gibi- karaların arasında durup karşı kıyıya bakma lüksünü bizlere sunar. Bir adaya bakmak değil ama! İçinden deniz geçen şehirler daima benzersiz […]

Devamını oku

Bir Bira Hikâyesi: Heineken

Genç bir girişimci olan Gerard Adriaan Heineken, annesinden borç aldığı parayla eski bir bira fabrikasını satın alarak Heineken’i kurduğunda takvimler 1864’ü gösteriyordu. Aradan geçen zaman içinde şirketi dünya çapında büyüdü, atlatılan ekonomik buhranlar ve savaşlar […]

Devamını oku

Akşama Doğru

Günün farklı evrelerinde, içinde bulunduğumuz mekan da, şehir de farklı renklere ve kişiliklere bürünüyor. Gökyüzü her yerde aynı mı? O da değişiyor. Binalar, duvarlar, yollar, meydanlar, kediler, sokak lambaları, kaldırımlar, masalar, saksılar, pencereler… Her şey […]

Devamını oku

Zaman Tüneli

Baba olduktan sonra çocukluk yıllarıma daha sık gider gelir oldum. Her ne kadar çook uzaklarda olsa da, çocukluğum benim için en yakın arkadaşlarımdan biri. İnsanın kendi çocukluğunu, çocuğu gibi sevmesi de lazım. Çınar’la vakit geçirirken, […]

Devamını oku

Dansla konuşmak

Bazı danslar iki kişilik. Konuşurlar karşılıklı. Dışarıdan bu sohbeti izlemek, vücutlarıyla konuşmalarına tanık olmak büyük bir keyif sunar. Bezense tek başına dans eder insan. Bir mecburiyet değil, tercihtir. İkiden fazla insanın dansı da çok farklı […]

Devamını oku

Bir yolculuk, ona karar verdiğiniz an başlıyor

Çok az insan gezmeyi sevmez. Seyahat etmeyi, yolun kendisini sevmek ise bir başka tutku. İş veya zevk için yaptığım seyahatlerde belli hazırlıklarım oluyor herkes gibi. En önemli parçası ise bu seyahatin içine başka yolculuklar ekleyebilir […]

Devamını oku

Ezberlediğim İstasyonlar

Bir şehirde yaşarken, korkunç araç trafiğini atlatarak ulaşım sağlamanın en kolay yolu şüphesiz metro. Daha kısa mesafelerde bisiklet de tercihim. Bilhassa Avrupa ziyaretlerimde ilk işim haftalık metro kartlarından almak oluyor. Her şehrin metrosu kendi kişiliğine sahip. […]

Devamını oku

Çocuk yalnızlığı

Bir çocuğun içindeki yalnızlığı kimse anlayamaz. Hepimiz bir zamanlar çocuktuk ve o zamanlar bu yalnızlığımızın fark edilmesini isterdik. Ruhumuzda gezindiğini fark ettiğimiz fakat adını koyamadığımız bu durumu yakınımızdaki insanların kendiliğinden anlamasını beklerdik. Bu olmazdı. Nasıl […]

Bin özür, bir özrü kapatmaya yetmez bazen

Özür dilediğimizde, “bunu bir daha yapmayacağım”ızın da sözünü veririz değil mi? Özrün içinde söz de bulunmalı. İki kelimede, “özür dilerim”in içinde üzüntü de, pişmanlık da, söz de var. Olmalı! Diğer halde, dilenen her bir özür, başlı başına bir “özür” olur.

Devamını oku

Gözleri İçine Düşmüş Kırık Bir Kukla

Az bir zamanınız kalmıştır. Bir şeyleri bir an önce yaşamak ve her şeyi sizden sonrasına ayarlamak için vaktiniz daralmaktadır. Geriye doğru sayılan yıllar aylara, aylar haftalara, haftalar da günlere dönmüştür. İçiniz sıkılır; hiçbir şey eski […]

Devamını oku

Golden Gate’in Önündeki Martı

Bu sonbahar San Francisco’da kısa ama güzel bir gün geçirdim. Yakın bir arkadaşım Timur’la öğleden sonra Golden Gate’i seyretmek üzere yola koyulduk. Parka vardığımızda bizi kararlı bir sis karşıladı. Hiç canımızı sıkmadık. Çimlere uzandık, zamanın […]

Devamını oku

Bildiğiniz bir şey

Size bildiğiniz bir şey söyleyeyim mi? İnsanların çoğu sahici aşka aç, sahici aşka susamış durumda. Çünkü o sahici aşkı henüz yaşamadıklarını biliyorlar. Yaşamadan nasıl bilebilirler öyle bir şeyin var olduğunu? Biliyorlar işte! Bu yüzden mutsuzlar, […]

Nefes nefese

Zamanı hayat birimiyle ölçmeye ne dersiniz? Uzun birimleri bir kenara bırakalım. Anlarımızdan çıkanlara bakalım. örneğin nefes. Zaman birimi olarak da bir nefese ayarlarım pek çok şeyi. Bir nefes alıp vermek kadar kısadır aslında hayatımızda en […]

Devamını oku

Ich gehöre nicht zur Baader/Meinhof Gruppe

“Ich gehöre nicht zur Baader-Meinhof Gruppe”, yani “Ben Baader/Meinhof Grubu’na ait değilim”. 70’lerin Almanyası’nda, dönemin en etkili Alman sol örgütü RAF’ın (Rote Armee Fraktion) ses getiren eylemler yapmasıyla artan polis baskısına karşı, “sade vatandaşların” kendi […]

Merhamet

Her gün bir defa daha emin oluyorum. En çok merhamete ihtiyacımız var. İnsanlığın yok oluşu, bu duygusunu yitirmesiyle başlıyor. Her yerde, ama her yerde. Evde, okulda, işte, sokakta, otobüste, her yerde; sadece tanıyıp sevdiklerimize değil, […]

Devamını oku

Kürk Mantolu Madonna

Floransa’da, Dalleria Degli Uffizi resim müzesinde sergilenen Madonna Delle Arpie adlı tablo, bize gelecekten bahsediyor. Bir insanın geleceğinden. Bazıları ona, geleceğinin yazılmış olduğunu söylüyor. Aslında yalnız değil -elbette büyüyünceye kadar-. Anneler, çocuklarından uzakta olsalar da, […]