Karşı apartmanda ikamet eden hayvan dostlarımızla balkondan balkona kurduğum bir iletişim var. Genellikle pencereden seyrediyorum onları. Munis bir kedi, oyun özlemiyle yanıp tutuşan bir köpek. İkisi de evin dışında, caddede akan hayata bakıp duruyorlar günün farklı saatlerinde. Birbirlerinin farkındalar mı bilmiyorum.

Bir de adam var. Balkona sigara içmek için çıkıyor. Emekliliğin tadını mı çıkarıyor yoksa bunca yıllık çalışma hayatından sonra kalan hayatın bıraktıklarına umutsuz gözlerle mi bakıyoru bilemiyorum. Besbelli ki, onun canı da sıkılıyor, kedi ve köpeğin canının sıkıldığı gibi. İlk defa üçünü aynı anda balkonlarında gördüm. Kedinin üst katında bir teyze var. O çıkmadı sadece. En küçükleri kedi; kadrajın içinde zar zor seçiliyor. Köpek arada bir alt katındaki adama bakıyor. Sessizce aynı durumu paylaşıyorlar.

Akşam güneşi, apartman pencerelerinden sekerek, balkon duvarlarına kızıl bir ışık vururken, önce köpek gitti içeri, sonra kedi. Adam bir sigara daha yaktı. Herhangi bir gün Hüsrev Gerede Caddesi’nde. Bir kedi, bir adam, bir köpek; balkonlarından caddeyi seyrettiler sessizce. Ben de onların seyredişlerini seyrettim. Bir de bu kareyi çektim aynı sükunetle.

03 Aralık 2011 – İstanbul/Türkiye