Büyük ihtimalle tek lokma bile yiyemeyecek. Sofraya koyacak. Öylece kalakalacak. Neden bu kadar direniyor ki kendisini bırakmamak için? Mutsuz, yorgun, şaşkın. Hayal kırıklığının taze kırıkları batıyor her adımında, orasına burasına.
Gece birliktelerdi. Sabah kesin olarak bitti ve gitti. Umursamadığını ona veya başkasına değil, kendisine kanıtlamak için mutfağa girdi ve kahvaltı hazırlamaya koyuldu. En sevdiği türden bir krep yaptı. Çok iyi biliyor yiyemeyeceğini. Tam da masaya oturduğu anda sofraya bakacak. Kendisini o an bırakacak. Sonrası bizi ilgilendirmiyor. Merak etmeyin, toparlayacak.
18/03/2012
Leave a comment