Bu fotoğrafı geçen hafta Paris’te, Gare du Nord’un hemen karşısındaki bir kafede otururken çektim. Görüntülemek için herhangi bir çaba sarf etmem gerekmedi. Çünkü kare öylece duruyordu karşımda. Yarı boyunda bir valizle bekleyen durgun bir kadın… Öylesine güzel bekliyordu ki, bu bekleyişi seyrettim dakikalarca. Sonra kahvemden son yudumları aldım, sigaramı söndürdüm ve kalkıp gara doğru yürüdüm. O hâlâ orada, o reklam tabelasının yanında öylece bekliyordu. Hüzünlü bekleyişiyle baş başa bıraktım onu. Geriye bu fotoğraf kaldı bana.
Ağustos 2011 – Paris/Fransa
Beklemek sabrı öğretiyor insana, öğrendiğin zaman sabri beklemenin verdigi dayanılmaz acı azalmıyor, alışıyor insan sadece kabulleniyor. Elinden birşey gelmeden insanı büyütüyor, olgunlastiriyor sadece beklemek.