Gözleri İçine Düşmüş Kırık Bir Kukla
Az bir zamanınız kalmıştır. Bir şeyleri bir an önce yaşamak ve her şeyi sizden sonrasına ayarlamak için vaktiniz daralmaktadır. Geriye doğru sayılan yıllar aylara, aylar haftalara, haftalar da günlere dönmüştür. İçiniz sıkılır; hiçbir şey eski tadını vermemektedir artık. Ne bileyim. Mesela çok sevdiğiniz bir şehirde yağmurdan ıslanmış taşlara basarak yürümek, bir kafede oturmak, Tom Waits’in sesi gibi koyu bir fincan…
Okumaya devam et