Yatakta sırtını dönmek yüzlerce farklı şey anlatabilir. Bazıları davet edicidir, “gel sarıl bana!” der. Bazılarıysa duygusuz ve amaçsızdır.
Bir de, kesin biçimde uzaklaşmayı ve kendine çekilmeyi ifade eden bir sırtını dönmeden söz edebiliriz.
Böyle zamanlarda sırt, zırh gibidir.
Ona dokunamazsınız, ulaşamazsınız. Bir kalenin surlarında dalgalanan kararlı bir bayrak gibidir. Çaresizliğin sesi çarpar kalenin duvarlarına.
Kurşun kadar ağır, zırh kadar sert, kılıç kadar keskin.
19/01/2012
Leave a comment