Birkaç sene önce, bir arkadaşımla Starbucks’ta buluşmak üzere sözleşmiştik. Türlü aksilikler yüzünden yolda kaldım. Telefon hattını kapatmıştı, haber veremezdim, orada o saatte olmalıydım ama gidemiyordum. Uçağa yetişmek zorundaydı, beni daha fazla bekleyemedi. Mekana vardığımda, dışarıdaki boş bir masada, üzerinde onun ismi yazılı karton bardağı gördüm. Bardağın üzerinde, kurşun kalemle çizilmiş bir kalp ve bir uçak figürü vardı.
İşinden ve sevgilisinden yeni ayrılmıştı. Fırsattan istifade, bir anda bu kadar boşa çıkmışken bir süreliğine ülke değiştirmeye karar verdi. Gidiş o gidiş. Bugün aynı kafede otururken aklıma geldi.
Son gönderdiği mektupta, dönmeyi düşünmediğini yazmıştı. Ben de, bir daha kahve bardaklarına desen çizme öyleyse diye azarladım onu.