Bir şehrin ruh haline bürünmek, kalabalığına karışmak ve kaybolmak için yapmanız gereken en önemli şey, o şehrin zaman akış hızına uymak. O şehrin sakinleri nerede ne yapıyorsa aynı yolu izlemek. Aynı hızda adımlar atarak yürümek. Etrafa şaşırmadan bakmak. Belki bu sayede şehir sizi kabul eder. Aynı zaman, aynı gökyüzü altında yaşadığınızı duyumsamanız için bu şart.
Bu şehrin göğünün altında gördükleriniz, duyduklarınız, tüm duyularınızla aldıklarınız burada kalır. San Francisco, kendi özgün zamanını yaşıyor. Kargaşa ve uyumun benzersiz birlikteliği. Hayat sokakta. Duvarların dışında herkes aynı. Bu şehirde sık sık zamanda yolculuk yapabilirsiniz. Örneğin yaya geçidinden karşıya geçerken gördüğüm bu iki genç adam, 60’ların sonlarından gelmiş gibi.

Eylül 2010 – San Francisco/ABD