Kategori

Genel

Genel, İÇİMDEKİLER

Güneşin Dikey Işınları

Pencereden sızan güneş ışığıyla en son ne zaman uyanmıştınız? Ben hatırlamıyorum. Gözlerimin perdelerini araladığımda o mutlu aydınlık beni karşılardı. Çocukluğumda mı kaldı yoksa? Bilmiyorum. Yatak odasının penceresi doğuya bakıyor halbuki. Güneş sızamıyor demek içeri. Belki de çok yoruldum, uyandıramıyor beni, bu da olabilir. Güneşin altında hafif bir uyku, binlerce defa uyanmak gibi. Bir bankta, çimenlerde, şezlongda veya kafede bir sandalyede…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Berlin’in göğünün altında
05/03/2012
İÇİMDEKİLER
Bira Bahçesinde Öğleden Sonra Birası
27/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER
Eşyanın Belleği
13/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Kimdi Giden, Kimdi Kalan

Ölüm, hayatın en soğuk ve en acı sürprizlerini hazırlıyor. Değiştiremeyeceğimiz, çoğu zaman gelişine engel olamadığımız bir gerçek. Yakınımızda, cebimizde, yanıbaşımızda. Geliyor, vuruyor, yıkıyor, yakıyor. Sonra, aradan günler-aylar-yıllar geçiyor. “Hayat devam ediyor” diyorlar ya; devam ediyor mu gerçekten? Hayat denebilir mi artık bu yaşanana? O olmadan nefes aldığınızda, onun nefes almadığı ve kalbinin atmadığı bir güne başladığınızda diyebilir misiniz “Evet, hayat…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Bisiklet Kardeşliği
29/02/2012
İÇİMDEKİLER
Eyfel’e Eteğinin Altından Bakmak
25/01/2012
İÇİMDEKİLER
Ezberlediğim İstasyonlar
02/01/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Bir Çiçek Dükkanım Olsa

Sevdiği işi yapan insanları hep şanslı bulmuşumdur. Ben de onlardan biriyim. 19 yaşımdan beri gazetecilik mesleğinin içindeyim. Hayatımı yazarak ve yayın yöneterek kazandım. Başka bir mesleğe sahip olmayı hiç düşünmedim. En azından şimdiye kadar 🙂 İnsan orta yaşlara adım adım yaklaşırken, hayatında bazı ince ayarlara ihtiyaç duyuyor. Belki de kendi hayatımızın dizginlerini yeni yeni tutuyoruz bu yaşlarda. Tesadüfler, fırsatlar, biraz…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Berlin’in göğünün altında
05/03/2012
İÇİMDEKİLER
Bira Bahçesinde Öğleden Sonra Birası
27/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER
Eşyanın Belleği
13/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Pencere Önü Çiçeği

Sizin de benim gibi bahçeniz yoksa, çiçekleriniz için pencere pervazları ve balkon korkulukları mecburi ikametgahlar olur. Akvaryumculuğa benzetiyorum çiçek büyütmeyi. Aynı dinginlik, aynı sakinlik, aynı sabır ve titizlik var. Çok sevmeme rağmen istediğim kadar vakit ayıramasam da, çiçeklerin dilini bildiğim için kendimi şanslı sayıyorum. Çiçeklerle konuşmak gibi bir huyunuz yoksa da, o görüntüye aşinasınızdır, bir şekilde şahit olmuşsunuzdur. Çiçekleri sularken,…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Haydarpaşa Bahtı Kara
22/02/2012
İÇİMDEKİLER
Sabah Treni
16/01/2012
İÇİMDEKİLER
Çayeli’nden Öteye
11/01/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Bir Kedi, Bir Adam, Bir Köpek

Karşı apartmanda ikamet eden hayvan dostlarımızla balkondan balkona kurduğum bir iletişim var. Genellikle pencereden seyrediyorum onları. Munis bir kedi, oyun özlemiyle yanıp tutuşan bir köpek. İkisi de evin dışında, caddede akan hayata bakıp duruyorlar günün farklı saatlerinde. Birbirlerinin farkındalar mı bilmiyorum. Bir de adam var. Balkona sigara içmek için çıkıyor. Emekliliğin tadını mı çıkarıyor yoksa bunca yıllık çalışma hayatından sonra…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Haydarpaşa Bahtı Kara
22/02/2012
İÇİMDEKİLER
Sabah Treni
16/01/2012
İÇİMDEKİLER
Çayeli’nden Öteye
11/01/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Bazen Gözlerimizi Kapatınca Daha İyi Görürüz

İlk gençlik yıllarımızda yaşadıklarımız, acısıyla tatlısıyla hatırlayınca gülümsediğimiz anılarımız, kişisel tarihimizin belki de son masum kalıntıları. 20’lerimizden hemen önce, gözlerimizi yeni açmışken, her şeyi yanılarak öğrendiğimiz o yıllarda ne yaşarsak kâr. En çok da aşklar… Her semtin gecesi farklıdır. Anılar en çok geceleri ziyaret eder. Bazen bir rüyayla uyanırız, kalbimizin bir köşesinde durduğundan habersizken, bir rüyayla veya bir şarkıyla çıkagelir….

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Haydarpaşa Bahtı Kara
22/02/2012
İÇİMDEKİLER
Sabah Treni
16/01/2012
İÇİMDEKİLER
Çayeli’nden Öteye
11/01/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Susma Hakkı

Uzun süreli ilişkilerde (arkadaşlıklar da dâhil olmak üzere), kişilerin karşılaştıkları sorulardan biri “hâlâ birbirinize anlatacak bir şeyler bulabiliyor musunuz” oluyor. Sorulmasında bir mantıksızlık yok bence. Yıllarca birlikte vakit geçiren, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen insanlar konuşulacak ne varsa tüketebilir. İnsan, yakınındakilerle günlük hayatın rutininden çok daha fazlasını konuşmak ister. Sıradan sohbetlerin ötesinde, yeni şeyler konuşabilmeyi arzular doğal olarak. Bi şey anlatırken,…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Berlin’in göğünün altında
05/03/2012
İÇİMDEKİLER
Bira Bahçesinde Öğleden Sonra Birası
27/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER
Eşyanın Belleği
13/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Elma dersem çık, armut dersem çıkma

Çocukların sokakta oynadığı mahallerin sayısı azaldı. Yaşıtlarımla ve benden büyüklerle çocukluk dönemlerimizi konuşurken hep aynı konuşmalar geçiyor. “Bizim çocukluğumuz sokaklarda geçti; şimdiki çocuklar bu konuda çok şanssız.” Doğru, hayat sokaktaydı çocukluğumuzda. Yeni çocuklar için ise hayat ekranların içinde. Sokak oyunlarının evrensel bir hâli vardı. Tuhaf biçimde internetin, telefonun, televizyonların olmadığı dönemlerde, birbirinden binlerce kilometre uzaktaki şehirlerde çocukların aynı tekerlemeleri söyleyip…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Haydarpaşa Bahtı Kara
22/02/2012
İÇİMDEKİLER
Sabah Treni
16/01/2012
İÇİMDEKİLER
Çayeli’nden Öteye
11/01/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Ceketimi Alırım ve Giderim

Düşünceler zincirine kapıldığım anlardan birinde, kendimi Shakespeare’in ünlü Seven Ages of Man (İnsanın Yedi Yaşı) tiradında buldum. “Tüm dünya bir sahne. Tüm erkek ve kadınlar yalnızca oyunculardır…” diye başlayan eserde insanın hayatı boyunca pek çok rol oynadığı ve bu oyunun da yedi perdeden oluştuğu anlatılıyor. Yani insan hayatının bebeklikten ölüme uzanan yedi yaşı, yedi farklı ama birbirinden ayrılmayan devresi bulunuyor….

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Berlin’in göğünün altında
05/03/2012
İÇİMDEKİLER
Bira Bahçesinde Öğleden Sonra Birası
27/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER
Eşyanın Belleği
13/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Çocuklar Gibi

Hepimiz bir zamanlar çocuktuk. Kimimiz çocukluğumuzu olması gerektiği gibi, oyunlara doyarak geçirdik, kimimizin içinde bir parça ukte kaldı. Fakat kesin bir şey var ki, asla bırakmıyoruz çocuklar gibi olmayı. Bir yanımız çocuk kalıyor ve ne zaman kendini belli edeceğini de hiç hesap edemiyoruz. Bir çocuk parkında herkes çocuktur. Yaşın hiçbir önemi yok. Hanginiz bu fotoğraftaki gibi bir salıncağa duyarsız kalabilir?…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
Genel, İÇİMDEKİLER
Konuşmamız Lazım
28/02/2012
İÇİMDEKİLER
İçinden Bisiklet Geçen Şehir
09/02/2012
İÇİMDEKİLER
Tramvay Bileti
30/01/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Hatıralar gökyüzü gibi, gitmiyor üzerimizden

Sade bir yaşanmışlık, kazara “anı” olacakken hani, çok zaman sonra anlarsınız bunun bir “hatıra” olduğunu. Ne zaman hatıra oluverir, ne zaman gelir, ne zaman belirir? Bir anıdan hatıra devşirebilir misiniz? Veya şöyle sorayım; geçmişinizden bir parçayı hatıra defterinize yazdıran nedir? Zaman mı sadece? O yaşanmışlığın izlerinin ansızın ortaya çıkması, yerini belli etmesi olabilir mi? Belki de hatırlamak. Yaşadınız, geçti (geçti…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Alacakaranlık Kuşağı
21/02/2012
İÇİMDEKİLER
Balkanlar, Bizim Havalar
17/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER
Dansla konuşmak
03/01/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Kadınlar Seyredilişlerini Seyrederler

John Berger, bir yazısında erkeklerin davrandıkları gibi, kadınların ise göründükleri gibi olduklarını ifade ediyor. Berger’ın şu sözü ise yazının en can alıcı kısmını oluşturuyor: “Erkekler kadınları seyrederler. Kadınlarsa seyredilişlerini seyrederler.” Dünyanın önde gelen sanat eleştirmeni ve entelektüellerinden John Berger’a göre bu durum, yalnız erkeklerle kadınlar arasındaki ilişkileri değil, kadınların kendileriyle ilişkilerini de belirliyor. Kadının içindeki gözlemci erkek, gözlenense kadındır. Böylece…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Avluya Açılan Pencere
28/02/2012
İÇİMDEKİLER
Ayrıntılar Cumhuriyeti
20/02/2012
İÇİMDEKİLER
Bir Binanın Görkeminde Oturmak
03/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Başka Dilde Aşk

Hangi dilde söylenirse söylensin, hangi alfabeyle yazılırsa yazılsın aşk çok güzel. Duygusunu yüklenmiş kelimelerden. Amerikan kaynaklı Pop Art akımının öncülerinden Robert Indiana’nın Love adlı heykeli örneğin… Bir heykel; çünkü aşkı, kendi dilinde en güzel anlatan sanat eserlerinden biri. New York’ta, Eighth Avenue’daki kopyasını fotoğrafta görüyorsunuz. Hiç ummadığım bir anda karşımda gördüm ve karşısında durarak birkaç kare fotoğrafını çektim. Esasında Robert…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Lütfen Çimlere Basınız
02/03/2012
İÇİMDEKİLER
Taxicabs of New York City
01/03/2012
İÇİMDEKİLER
Manzaradan Parçalar
23/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Steve Jobs’un Isırık Aldığı Elma

Ünlü İngiliz matematikçi Alan Turing, 2. Dünya Savaşı’nda Alman’ların “Wehrmacht Enigma” adlı meşhur şifreleme makinesinin çalışma prensibini çözümleyerek tarihe geçmiş bir bilim adamı. Savaş tarihçilerine göre, Turing’in yönettiği Bletchley Park enstitüsünün bu başarısı sayesinde savaş en az 1 yıl erken bitti. Turing, bilgisayar biliminin kurucularından biri olarak da sayılıyor. Avrupa’da derin yaralar açtıktan sonra biten savaştan kısa süre sonra, Alan…

Okumaya devam et
Genel, İÇİMDEKİLER

Beden Dili

Dans, bedenin şarkı söylemesidir. Bazen yüksek sesle, bazen fısıldayarak. Coşkulu veya hüzünlü. Gözleri, dili, yüzdeki ifadeyi tamamlar beden. Bir insana sadece dilinizle “gitme” demeniz yetmeyecektir. Kollarınız, göğsünüz, diziniz, başınız da “gitme!” diye haykırmalı. Kusursuz bir koronun uhrevi ahengiyle. Yeterince güçlü çıkarsa bedeninizin sesi, göreceksiniz ki dili çözülecek, dizleri çözülecek ve kollarınıza bırakacak kendi bedenini. Güvenle, aşkla bırakacak. İki kişilik bir…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Berlin’in göğünün altında
05/03/2012
İÇİMDEKİLER
Bira Bahçesinde Öğleden Sonra Birası
27/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER
Eşyanın Belleği
13/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Sonsuzluğun Zıttı Unutulmaktır

Onunla birlikteyken, konuşurken, gülerken ve gündelik hayatı yaşarken de unutulabilirsiniz. Unutulmanın mesafeyle bir ilgisi yok. Mesele fiziksel uzaklık değil ki zaten. Başka bir uzaklık. Sonra sonra fark edilen bir uzaklık. Sonsuzluğun zıttı unutulmaktır. Haziran 2011 – Brugge/Belçika [box type=info] Kamera: Canon EOS 550D   F durağı: f/2.8  ISO hızı: ISO-400 Poz süresi: 1/1600 sn. Odak uzunluğu: 36 mm [/box]

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Avluya Açılan Pencere
28/02/2012
İÇİMDEKİLER
Ayrıntılar Cumhuriyeti
20/02/2012
İÇİMDEKİLER
Bir Binanın Görkeminde Oturmak
03/02/2012
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Haydarpaşa Bahtı Kara
22/02/2012
İÇİMDEKİLER
Sabah Treni
16/01/2012
İÇİMDEKİLER
Çayeli’nden Öteye
11/01/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Gülümseyişlerin En Güzeli

Hiçbir şey beni, bir çocuğun gülümseyişi kadar mutlu edemez. Gülen bir çocuğun yüzündeki aydınlık, o coşkulu bakış için çok büyük şeyler gerekmiyor. Büyüdükçe daha zor mutlu oluyoruz. Ve bizi mutlu eden herhangi bir şeyin ömrü de, bir çocuğun oyuncağından aldığı ilk heyecan kadar sürüyor. Eylül 2010 – San Francisco/ABD  [box type=info] Kamera modeli: Canon EOS 50D F durağı: f/5.6 ISO hızı:…

Okumaya devam et
İlgili Yazılar
İÇİMDEKİLER
Lütfen Çimlere Basınız
02/03/2012
İÇİMDEKİLER
Taxicabs of New York City
01/03/2012
İÇİMDEKİLER
Manzaradan Parçalar
23/02/2012
Genel, İÇİMDEKİLER

Fotoğraf çekmek

Fotoğrafa ilgim çocukluk yaşlarımda başladı. Bir fotoğrafın izini sürmeyi, görüntünün içindeki hikayeleri, parmak izlerini, ipuçlarını, sırları çözmeye başlayalı çok uzun zaman oldu. Fotoğraf çekmek ise apayrı bir dünya sunuyor. Çekerken tek kişilik bir şey. O anı görmek, doğru kadrajı ve açıyı yakalayıp deklanşöre basmak arasında bazen bir saniyeden az zamanınız oluyor. Yabancı bir mahallede, yabancı bir ülkede fotoğraf çekmek ava…

Okumaya devam et
Genel, İÇİMDEKİLER

Arz-ı Dîdar

Sandıkta duran besteleri kaydetmenin zamanı geçiyor. Yenilerini yapmak için eskilerden gözüme çarpanları ayıklamalıyım. Bunun için elbette müzik çalışmaya düzenli vakit ayırmam gerekiyor. Hafta sonu uzun zamandan sonra bir başlangıç yaptım. Özkan ve Halkım’la dostluğum 15 yıl öncesine dayanıyor. Birlikte müzik de yaptık bu zaman içinde. Her hafta olamasa bile ayda en az 2 defa buluşup çalışma kararı aldık. Bakın ilk…

Okumaya devam et
Çıkış