Taşınırken duvarlardan fotoğrafları, tabloları, takvimleri ve haritaları kaldırdığımızda bir iz kalır. Onulmaz bir gölge. Hiçbir boya silemez o izi.
Tüm eşyaları çıkarıp boş eve son bir defa baktığımız o an, duvarların ortasında acısıyla tatlısıyla yaşananlar hızlıca geçip gider belleğimizin denizinden, sessiz bir yelkenli gibi. Neşeli hafta sonu kahvaltılarının kahkahaları, sonu sevişmelerle biten kavgaların yüksek perdeden bağırışları, yalnızlıklar, hüzünler, kabuslar, kalabalıklar capcanlı durur sıvanın yüzeyinde.
Çerçevelerin altından çıkan gölgeli izin içine, o duvarların şahit olduğu hatıralar gizlenmiştir. O evden taşınırken bırakırız duvarda. Bilerek ve görerek.
07/02/2012
Leave a comment