BAZI FOTOĞRAFLAR çekildikleri döneme ilişkin hatıralar yüklenir, içlerinde alakalı görüntüler olmasa da… bir fotoğraf çekersiniz, o dönemin ruh halini çok güzel yansıtmaktadır, yıllar sonra bu kareye baktığınızda, o dönemin iklimi canlanır belleğinizde.
Yazının altında görmüş olduğunuz kareyi 2007 yılının kışında (tam olarak 4 mart) beşiktaş’ta çekmiştim. profesyonel bir makinenin ürünü değil üstelik, cep telefonumun kamerasıyla kaydetmiştim. bekleşen iki kız, manzaradan alacağını almış ve yoluna düşmüş iki genç ve ortada boğaz’a bakan bir delikanlı. muhtemelen telefonla konuşuyor. bir ayağı havada, sanki adımını denize atacak birazdan. çiseleyen yağmurun parlak zeminde bıraktığı yansımadan da okuyabilirsiniz bu kişilerin manzaralarını. ortadakinin gölgesi silikleşmiş. ben onlara uzaktan bakıyorum. gören herkes manzaranın fotoğrafını çektiğimi düşünüyor. oysa ben gölgelerin fotoğrafını çekiyorum.
askerden yeni gelmiştim. saçlarım henüz çok kısaydı. askerden yeni gelmiş birinin sokağa çıkışı herkesinkinden farklıdır. askerden yeni gelmiştim ve bir şeylerin ters gideceğini hissediyordum. sanki bu fotoğraf aslında bir fotoğraf değil de, benim içimi döktüğüm bir resimdi. sanki bu insanları, bu alacalı gökyüzünü, karanlık denizi, hayalet gemiyi, puslu havayı ben resmetmiştim.
bu fotoğraftan kısa süre sonra, aynı yerde beklerken, canımdan çok sevdiğim kardeşim geldi yanıma. onun da fotoğrafını çektim. ağzında sigarası yanıyordu. boğaz yine aynı griliğiyle arka planda dururken, o kapşonlu montuyla önümde duruyordu.
bu fotoğrafın üzerinden 4 gün geçti. canım kardeşim çok hastalandı. az kalsın ölecekti. gözümün önünde kaybolup gidecekti. elini tuttum. o beni göremiyordu. sonra iyileşti.
hiçbir zaman bu fotoğraftan önceki gibi olmayacağımızı hepimiz biliyorduk. bu fotoğraf bir şeylerin değiştiğini anlatıyordu. bu fotoğrafı okumak, hiç hatırlamak istemediğim anıları canlandırıyor zihnimde.
ben fotoğrafların belleği olduğuna inanıyorum. sadece fotoğrafların değil, tüm nesnelerin belleği vardır bana göre. ve sadece hatırlamak istediklerimizi anlatmakla kalmazlar. bu fotoğraf gibi…